ersinkorkmaz.net' e Hoşgeldiniz

GÜVENİLİR GIDA SAĞLIKLI YAŞAM

3 Şubat 2010 Çarşamba

Peynir Çeşitleri ve Üretimi

PEYNİR

Peynir, sütün peynir mayası veya zararsız organik asitlerin etkisiyle pıhtılaştırılması,

değişik şekillerde işlenmesi ve bu arada süzülmesi, şekillendirilmesi, tuzlanması, bazen tat

ve koku verici zararsız maddeler katılması ve çeşitli süre ve derecelerde olgunlaştırılması

sonucunda elde edilen besin değeri yüksek bir süt ürünüdür.

Peynir çeşitlerinin çokluğu ile ulusların tüketim alışkanlıkları arasında yakın bir bağ vardır.

Bugün dahi tüketilen peynir çeşitleri ülkelere ve hatta yörelere göre çeşitlilikler gösterir.

Örneğin, ülkemizde en yaygın olarak bilinen peynir çeşidi "beyaz peynir" olduğu halde,

Avrupa ülkelerinde sert ve yarı sert peynirler tüketici tarafından tercih edilir. Bazı

ülkelerde, peynir çeşitlerinin sayısı 100'ü aşar.

5.1 Peynirin Besin Değeri

Peynirin besin değeri en başta su oranı ile ilgilidir. Su oranı azaldıkça kurumadde içeriği

artar, buna bağlı olarak da besin değeri azalır. Karbonhidratların dışında sütün önemli

bileşenleri, maya peynirinde bulunmaktadır.

Maya peynir çeşitleri özellikle protein, yağ, su ve çok az miktarda da mineral madde

içerirler. Peynirin 100 gramında 20-30 g. Protein bulunurken, bu miktar ette 8-20 g.,

tavukta 13-15 g., balıkta yaklaşık 15 gramdır. Peynir proteini esansiyel amino asitleri

içeren, hazmolabilirliği kolay olan, tam değerli bir proteindir. Sütyağı bakımından da

zengin olan peynir, hem serbest yağ asitlerince, hem de yüksek değerli doymamış yağ

asitlerince yüksek bir oran gösterir. Peynirde artan yağ içeriği, peynirin hem tadını, hem de

konsistensini iyileştirmektedir. Mineral maddelerden özellikle kalsiyum ve fosforca zengin

olan peynir, eğer üretim gereği tuzlanıyorsa sodyum da içermektedir. Bilindiği gibi başta

Ca ve P olmak üzere mineral maddeler, sinir sistemi faaliyeti, kemik, diş ve kan oluşumu

ile ilgilidir. Sütün önemli karbonhidratları olan laktozun %90� ı peynir üretimi sırasında

peyniraltı suyu ile ayrılmaktadır.

5.2 Peynirde Randıman

Randıman, peynir çeşidine göre değişir. Her peynirde en yüksek randıman bilgi ve

deneyim ile elde edilirken, randıman kavramı iki şekilde yorumlanmaktadır. Örneğin 1 kg.

peynir için 7-17 kg. süt gerekir veya 100 kg. sütten 6-15 kg. peynir elde edilir

düşüncesiyle peynirde randıman pratik olarak hesaplanabilir. Ancak, gerçek randıman,

sütteki kuru madde bileşenlerinin peynire geçme oranıdır. Süt kuru maddesinin %45-60�sı,

yağsız kurumaddenin % 32-47�si, proteinin %74-76�sı, yağın %80-90�ı peynire

geçmektedir. Randıman, basit olarak W, Peter�in aşağıdaki formülüne göre hesaplanabilir:

Süt kurumaddesi - Peyniraltı Suyu Kurumaddesi

Randıman % = ---. 100

Peynir Kurumaddesi

Randıman için yaklaşık bir değer verilmek istenirse, inek sütünden yapılan beyaz

peynirlerde randıman %15-18�dir.

5.3 Peynir Üretimi

Peynir üretiminde ilk aşama sütün kalitesinin tespitidir. Çünkü, peynirlerde değişik

özelliklerin ortaya çıkmasına, hammadde (süt) ile üretim yöntemi neden olmaktadır. Bu

durum dikkate alınarak bazı peynir çeşitlerine işlenecek sütlerin ekstra ve 1. sınıf çiğ süt

olması şart koşulmuştur. Bu nedenle süt, peynircilikte kötü sonuçlar doğuran ve aşağıda üç

başlık altında toplanan durumlara sahip olmamalıdır.

1. Starterin çalışmasını engellemesi

2. Yavaş pıhtılaşma, zayıf pıhtı oluşumu, peynir suyunun pıhtıdan zor ayrılması

3. Peynirde bazı kusurların oluşması (yarık, çatlak, gaz vb.)

Bilindiği gibi, sütte bulunabilen bakteriyofajlar, inhibitör maddeler, antibiyotikler ve

prezervatif maddeler starterlerin çalışmasını engellemekte ve asitlik gelişimini

durdurmaktadır. Bu nedenle, bunların Beyaz ve Kaşar peynirine işlenecek sütte bulunması

gerekir. Bunlardan özellikle antibiyotik ve prezervatif maddeler (H2O2, formaldehit gibi)

oldukça önemlidir.

Ayrıca peynir yapılacak sütlerin mastitisli olmaması, fizyolojik anormallikler (kolostrum

gibi) içermemesi, yüksek bakteri içeriği göstermemesi gerekir. Çünkü bunlar peynir

yapımının değişik aşamalarında kusurlara neden olmaktadır. Ayrıca, sütün kokusu ve tadı

peynire geçeceği için, kötü yemlerle beslenen hayvanların sütleri peynirlerde kusurlara

neden olabilmekte ve yine silajla beslenen hayvanların sütleri spor yapabilen anaerobik

bakterileri içerdiğinden peynircilikte çok tehlikeli olabilmektedir. Önceden kaynatılmış

sütler de yavaş ve zayıf pıhtı oluşturduğundan peynir kalitesini etkilemektedir. Bunların

yanında sütün kazein ve kalsiyumca zengin olması gerekir. Ayrıca protein, yağ ve

kurumadde oranının da normal olması kalite yönünden olduğu kadar, randıman yönünden

de önemlidir.

Kısaca özetlemek gerekirse, peynir sütünün seçiminde aşağıdaki kriterler göz önünde

tutulmalıdır.

- Sütün bileşimi kimyasal ve fiziksel bakımdan normal olmalıdır.

- Protein miktarı (özellikle kazein) yüksek olmalıdır.

- Çiğ sütün toplam mikroorganizma miktarı düşük olmalıdır.

- Çiğ süt inhibitör maddelerden (antibiyotikler, dezenfektan maddeler vs.) ari

olmalıdır.

- Antibiyotik testi ve peynir mayası ile pıhtılaşma testi pozitif olmalıdır.

Peynir yapımı başlıca 3 prensibe dayanır:

1.Sütün pıhtılaştırılması

2.Pıhtının su kaybetmesi: Sinerez denilen bu olay, kazein misellerinin kontraksiyonu

sonucu pıhtının dehidratasyona uğramasıyla meydana gelir. Pıhtının dehidratasyonunu

çabuklaştırmak amacıyla mekanik yöntemler uygulanır. Bu şekilde pıhtı süzülmüş olur.

3. Suyu alınmış pıhtının enzimatik yolla olgunlaşması: Peynir mayası denilen enzimlerin

ve laktik floradan oluşan çeşitli kültürlerin kullanılmasıyla peynirlerin olgunlaşması sağlanır.

3.1 Süzme

Peynire işlenecek sütün diğer tüm süt ürünlerinde olduğu gibi temiz olması şarttır. Bunun

için kaba temizleme olarak tanımlanan işlem, basit filtreler yardımıyla gerçekleştirilir.

Ancak asıl temizleme işlemi, sütteki epitel hücreleri, kan pıhtıları, protein pıhtıcıkları ve

benzerlerini arındırmak amacıyla özel temizleme seperatörleri (klarifikatörler) yardımıyla

yapılmaktadır.

5.3.2 Standardizasyon

Peynir üretimine başlamadan önce sütün içeriğini bilmek ürünün kalitesi ve randımanı

açısından çok önemlidir. Besleme, iklim, laktasyon süresi, meme enfeksiyonu, genetik

farklılıklar gibi birçok faktör sütün özellikle yağ ve protein olmak üzere birçok unsurunu

değiştirmektedir. Gelen sütlerin standardize edilmemesi, yıl boyunca değişik randımanda

ve maliyette peynir üretimine neden olmaktadır. Bu yüzden peynire işlenecek sütün

özellikle yağ ve protein bakımından standardize edilmesi gerekir.

a-Yağ Oranının Standardizasyonu :

Üretimden önce sütün yağ oranının ayarlanması hem ekonomik açıdan hem de yasa

ve tüzükteki kurallara uygun üretim açısından zorunlu bir işlemdir.

Sütün yağ oranının ayarlanması 3 şekilde yapılır :

1. Yağ oranı bilinen tam yağlı süt ile yağsız sütün karıştırılmaması.

2. yağsız süte krema ilavesi.

3. Yağlı sütün, fazla yağının alınması.

Yağ oranının istenen şekilde standardize edilebilmesi için aşağıdaki 3 verinin

bilinmesi gerekir.

1. üretilecek peynirin yağ oranı.

2. Sütün protein oranı.

3. Peynirin çeşidi.

Peynirin istenen yağ oranı, peynire işlenecek sütün yağ oranına bağlıdır ve aynı zamanda

sütün protein, daha doğrusu kazein içeriği ile ilişkilidir. Sütün kazein oranının yükseldiği

yılın belli dönemlerinde, peynirin yağ oranının düşük olma olasılığı vardır. Buna karşın,

kazein oranı düştüğünde yağ oranı gereğinden fazla yükselir. Bunun dengelenmesi için

peynire işlenecek sütün yağ oranının ayarlanması gerekir.

Peynir üretiminde sütün yağ oranı ile peynir randımanı arasındaki ilişki doğrusal değildir.

İşlenen sütün yağ oranı arttıkça peynir suyu ile olan kayıplar da artmaktadır. Bu yüzden

peynire işlenecek sütün yağ oranının optimum düzeyde tutulması ve kazein oranına göre

ayarlanması gerekir.

Kazan sütünde yağ miktarının ayarlanması için ilk önce Tüzük ve Standartlarda peynir için

verilen kurumaddede yağ miktarlarının bilinmesi gerekir. T.S.E. Beyaz Peynir Standardına

göre;

- Tam yağlı beyaz peynirde kurumaddede yağ ağırlıkça en az % 40

- Yağlı beyaz peynirde kurumaddede yağ ağırlıkça en az % 30

- Yarım yağlı beyaz peynirde kurumaddede yağ ağırlıkça en az % 20

- Az yağlı(yavan) beyaz peynirde k. maddede yağ ağırlıkça en az % 20

den az olmalıdır.

Kazan sütünün yağ miktarının ayarlanmasında en kesin sonuçlar, kazein miktarı ile yağ

arasındaki ilişkilerden elde edilmektedir. Çünkü peynirin asıl maddesi kazeindir. Yapılan

araştırmalara göre, kazein / yağ oranının inek sütünde 0,69 / 0,73, koyun sütünde ise 1/1

düzeyine ayarlanması ile peynirde istenilen yağ oranına ulaşılmaktadır. Fakat kazein

miktarını saptamak zor olduğundan, bunun yerine toplam protein miktarı formaltitrasyon

yönteminden yararlanılarak belirlenir ve sonuca göre kazan sütünde olması istenen yağ

miktarı hesaplanır.

b- Protein Oranının Standardizasyonu

Peynir sütünün protein oranının ayarlanması, zorunlu olmayana fakat yararlı bir işlemdir.

Özellikle üretime ilişkin işlem parametrelerinin ve randımanın optimizasyonu ile üretim

kapasitesinin artırılabilmesi amacıyla önerilmektedir. Sütte protein oranının ayarlanması

koyulaştırılmış süt, yağsız süt tozu ve kazeinat ilavesiyle yapılmaktadır. Süt, yağsız süt

tozu ve kazeinat ilavesiyle yapılmaktadır. Bu amaç için kullanılacak süt tozunun düşük

derecelerde ve püskürtme yöntemiyle elde edilmiş olması gerekmektedir. Katılacak miktar

% 1-2 �dir. Eklenen oran % 4�ü geçerse kalite zarar görmektedir.

Sütün protein oranının ayarlanmasına yönelik bir diğer seçenekte �ultrafiltrasyon�

tekniğinden yararlanmaktır. Ultrafiltrasyon ile peynire işlenecek sütün kurumadde seviyesi

peynirin çeşidine bağlı olarak belirli bir düzeye kadar çıkartılır. Bu işlem sırasında yüksek

basıncın etkisiyle sütün suyu ve suda çözünmüş laktoz ve mineral maddeler gibi unsurları

membranlar yardımıyla ayrılarak süt konsantre hale getirilir.

5.3.3 Homojenizasyon

Peynire işlenecek sütün homojenize edilmesi ile sütte yağ tanecikleri küçülmekte, sütün

viskozitesi yükseldiğinden peyniraltı suyuna daha az yağ geçişi olmakta ve yağın peynir

içinde homojen bir şekilde dağılmasıyla hem lezzet artmakta hem de daha yumuşak bir

teleme elde edilmektedir. Dolayısıyla homojenizasyon işlemi, beyaz peynir üretiminde

istendiği halde, kaşar peyniri üretiminde yumuşak teleme oluşturması nedeniyle

istenmemektedir.

Peynire işlenecek sütlerde genellikle 57 0C �de, 100-175 kg/cm2�lik basınçta

homojenizasyon uygulanması önerilmektedir.

5.3.4 Pastörizasyon

Sağlığa zararlı çeşitli mikroorganizmaların peynire geçmesini ve kalite bozucu

mikroorganizmaların peynirlerdeki negatif etkilerini önlemek için peynir yapımında

kullanılacak sütlerin pastörizasyon işleminden geçirilmesi gerekir. Bazı tip peynirlerin elde

edilmesinde halen çiğ süt kullanılmaktadır. Ancak, bu sütlerin tam sağlıklı hayvanlardan

son derece hijyenik şartlarda elde edilmesi gerekir. Aksi halde, çiğ sütten yapılmış.

peynirlerle, başta Bruselloz olmak üzere, çeşitli hastalık etkenleri insana geçebilir,

Pastörizasyonun sağlık için taşıdığı bu önemin yanı sıra, teknolojik avantajların sağlanması

açısından da değeri büyüktür. İlerde peynir kalitesini negatif yönde etkileyecek

mikroorganizmalar, ancak bu yolla bertaraf edilebilirler. Peynir yapımında kullanılacak

sütlerin Yüksek ısı pastörizasyonuna tabi tutulması doğru değildir. Çünkü, yüksek ısı

pastörizasyonu süt kalsiyumunun bir kısmının çökmesine neden olur. Buna rağmen, diğer

pastörizasyon yöntemlerinin uygulanması halinde de % 10 oranında bir kayıp ortaya

ÇIkabilir. Uzun süre pastörizasyon yönteminde bu kayıp en az düzeydedir. Kalsiyum

kaybının fazla olduğu durumlarda peynir yapılacak süte (10 litreye 1-2 g) belirli miktar

CaCl2 ilave edilebilir. Pastörize edilmiş sütlerde, ilave edilen kültürün aktivitesi daha iyi

olur ve standart tipte peynirler elde edilir.

Peynire işlenecek sütün pastörizasyonunun iki amacı vardır:

1. Hijyenik Amaç : Peynir sütünün uygun şekilde pastörize edilmesiyle hastalık

etmeni mikroorganizmalar yok edilir. Örneğin beyaz peynirin çiğ sütten üretilmesi

sonucunda söz konusu mikroorganizmalar, peynirin bünyesinde oldukça uzun süre

canlı kalabilmektedir. Bu yüzden çiğ sütten yapılan peynirlerin olgunlaşma

süresinin uzun olması gerekir. Üretimlerinden hemen sonra tüketime sunulacak

peynirler için, peynir sütünün pastörize edilmesi özellikle toplum sağlığı açısından

önemlidir.

2. Teknik Amaç : Peynir üretimi kontrollü bir fermentasyonu zorunlu kılmaktadır. Bu

nedenle, pastörizasyon işlemi ile istenmeyen mikroorganizmaların sayısı azaltılır ve

böylece peynirde üniform bir niteliği sağlamak için sütün doğal florasının yerine,

seçilmiş ve uygun bir starterin katılması mümkün olur.

Ayrıca, peynirde ısıtma işlemi ile randıman artışı da sağlanmaktadır. Bunun

nedenleri şunlardır:

1. Uygulanan sıcaklık seviyesine bağlı olarak serum proteinleri denetürasyona

uğraması,

2. Süt yağının pıhtıda daha fazla tutulması ve

3. Mineral tuzların bir bölümünün erimez hale geçmesidir.

Peynir sütüne uygulanan pastörizasyon normları;

63 � 65 0C �de 30 dakika,

65 � 74 0C �de 15 � 40 saniye ve

78 � 85 0C �de süresiz (flash pastörizasyon) dir.

5.3.5 Olgunlaşma

- Kalsiyum Klorür (CaCl2) İlavesi

Peynir sütü 56 0C �nin üzerindeki sıcaklıklarda ısıtıldığında, ortamda çözünmüş formda

bulunan Ca++ iyonları azaldığından sütün maya ile pıhtılaşma yeteneği bozulmakta,

pıhtılaşma süresi uzamakta, pıhtı sıkılığı zayıflamakta ve süzme işlemi zorlaşmaktadır. Bu

nedenle peynir üretiminde olabildiğince kontrollü pastörizasyon yapılmalıdır. Yüksek

pastörizasyon sıcaklıkları uygulandığında, süte CaCl2 ilave ederek söz konusu sakıncaları

gidermek mümkündür. Türkiye�de Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği CaCl2 �ün en fazla

200 mg/kg (%0,02) oranında kullanılmasına izin vermektedir. Kalsiyum klorür süte

katılmadan önce temiz su ile seyreltilmeli ve süte ilave ederek iyice karıştırılmalıdır.

- Starter Katımı

Peynire işlenecek sütün pastörize edilmesi, sütteki patojen ve diğer zararlı

mikroorganizmaların yanı sıra, üretim sırasında asitliği artıracak ve peynirin

olgunlaşmasını sağlayacak olan laktik asit bakterilerinin de önemli bir kısmının ortadan

kalkmasına neden olmaktadır. Ayrıca pastörizasyonda öldürülemeyen sıcağa dirençli

bakteriler veya üretim sırasında yeniden bulaşabilen mikroorganizmalar kolaylıkla

gelişerek ortama hakim olmakta ve peynirde çeşitli kusurlara yol açmaktadır. İşte bu

nedenle, özgün tat ve aromada peynir elde edebilmek için süte pastörizasyon ile yitirilen

laktik asit bakterilerinin saf kültür şeklinde katılması teknolojik bir zorunluluk olmaktadır.

Peynircilikte genellikle kullanılan kültürler, Sc. lactis veya Sc.-cremor�in tek suşu veya Sc.

lactis veya Sc. cremoris�in muhtelif suşlarının karışımıdırlar. Beyaz peynir yapımında Sc.

durans, Sc.-faecalis, Lb.casei, Lb. bulgaricus, Sc. lactis bakterilerinin kullanımları da

önerilmektedir.

Kültürün süte katılma oranı %0,25-2 arasında değişmektedir.

5.3.6 Pıhtılaşma

Sütten proteini özellikle kazeini ayırabilmek için koagülasyon şarttır. Kolloit olarak

çözünmüş kazein parçalarının birlikte pıhtılaşması veya çökmesi için sol halinden jel

haline geçmesi gerekir. Jeller yarı-sert, elastiki formdaki oluşumlardır. Protein

pıhtılaşmasında oluşan jelin çeşit ve özelliği, daha sonraki üretim aşamaları (sinerezis,

olgunlaşma süresi, delik oluşumu gibi) üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.

Pıhtılaşma Teorisi

Kazein iki yolla pıhtılaştırılabilir:

1. Asitlendirme ile (Asit pıhtısı)

2. Enzim ile (Maya pıhtısı).

Fermente süt, guark, fermente süt içecekleri ve asit kazein üretiminde asit pıhtısından

yararlanılır. Sert, dilimlenebilir ve yumuşak peynirlerin üretimi ise sütün maya ile

pıhtılaşmasına dayanmaktadır.

-Asit ile Pıhtılaşma

Proteinler çözeltinin pH�sına bağlı olan elektriksel bir yüke sahiptirler. Bunlar içerdikleri

serbest amino grupları veya serbest karboksil gruplarına göre hem pozitif hem de negatif

olarak yüklenebilirler. Böylece protein parçaları asit bölgede katyonlar, bazik bölgede

anyonlar olarak bulunurlar ve elektriksel alanda göç ederler ve/veya aynı yüklerde

karşılıklı olarak çarpışırlar. Çözeltide bu şekilde kalırlar.

H3 N+ R. COOH H2N. R. COOwww.

kimyamuhendisi.com 63

I I I I

+OH - I I +H+ +H+ I I +HH2N.

R.COOH

Asit bölge Bazik bölge

↓ ↓

------------- izoelektrik nokta -------------

İzoelektrik noktanın, yani 4,65 pH�nın elde edilmesiyle kazein parçalarının içinde bir

elektriksel yük dengesi oluşur. Böylece bunlar dışarıya doğru nötrdür ve o zaman

minimum bir eriyebilirlik gösterirler.

İzoelektrik noktada kalsiyum-kazein kompleksi pıhtılaşan (çöken) nitelikteki asit kazeine

döner, burada Ca iyonları serbesttir ve Ca-laktata (laktatlar: laktik asit tuzları) bağlanırlar.

H- I

Ca � kazein � kompleksi → Asit kazein I + Ca++

← İzoelektrik noktada

Bu olay reversibldır, yani; izoelektrik noktanın üzerinde uygun alkali veya asit ilave

edildiğinde çözeltide asit kazein oluşabilir.

Ayrı ayrı protein fraksiyonları ardı ardına pıhtılaştığı için pıhtılaşma kendiliğinden yavaşça

oluşur.

Asit kazein maya kazeinden farklı olarak Ca� dan aridir. Maya pıhtısı Ca++ içeren para

kazeinat şeklindedir.

Enzim ile Pıhtılaşma

Bilindiği gibi kazein Ca ile kompleks halde bulunan birçok fraksiyondan meydana

gelmiştir. Bu bağlantıların olduğu tüm oluşuma kazein miselleri ismi verilmektedir.

Bu kompleks içinde K � kazeinin özel bir yeri vardır. Buna karşın diğer fraksiyonlardan,

özellikle αs � kazein Ca� a karşı duyarlı değildir ve koruyucu kolloit olarak etki yapar.

Kirchmeier bu koruyucu etkiyi şu şekilde açıklamaktadır; K � kazeinin bir bölümü yani

proteozlar olarak (NPN) ifade edilen glikomakropeptitler sütün sulu fazı içinde bulunurlar

ve hidrofil (suyu seven) özellikleri ile bir hidrat örtüsü oluştururlar. K � kazeinin diğer

bölümü Ca� a karşı hassas ve diğer tüm fraksiyonlar gibi Ca ile bağlanmıştır.

Aynı elektriksel yüklerin olduğu ortamda bir hidrat örtüsü bulunduğundan kazein miselleri

tek tek karşılıklı olarak birbirlerine çarparlar ve muhtemel pıhtılaşma engellenmiş olur.

Enzim ile pıhtılaşma iki fazda meydana gelir:

- Enzimatik faz (primer faz)

- Koagülasyon fazı (sekonder faz)

Enzimatik fazda koruyucu kolloit tarafından K�kazein glikomakro-peptitlere parçalanır,

burada misellerin hidrat örtüleri kaybolur ve böylece karşılıklı olarak bir araya gelmeden

önce koruma olayı biter.

5.3.7 Süzme İşlemi

Parakazeinin ve kazein misellerinin hidratasyonu ve flokulasyonu sonucu meydana gelen

pıhtı, değişik fiziksel özelliklerdedir. Süzülme olayı, misellerin kontraksiyonuna bağlı

olarak yavaş veya süratli olarak gelişir. Bu olaya peynircilikte "süzülme" denilir. Süzülme

sonunda elde edilen pıhtı kitlesinin esasını kazein ve süt yağı oluşturur. Ayrılan serum ise,

laktozun büyük kısmını, laktoalbumini ve laktoglobulini içerir.

Koagulasyon, laktik asit veya peynir mayasıyla gerçekleştirilmişse, elde edilen pıhtı

değişik olur. Aynı şekilde, serum kısmının kimyasal özellikleri de değişik olur.

5.3.8 Pıhtının İşlenmesi

Süt tam anlamıyla bir kitle halinde pıhtılaştıktan sonra kesim işlemine geçilir. Bu iş için

özel bıçaklar veya telli kesicilerden yararlanılır. Pıhtı, kesme şekeri büyüklüğünde parçalar

halinde kesilerek peynir suyunun ayrılması sağlanır. Üretici, kafi miktarda asit oluştuğuna

ve pıhtı parçalarının yeterince su kaybetmiş olduklarına kanaat getirince, pıhtı bir süre

mayalama kazanında dinlenmeye terk edilir. Peynir suyu üstte toplanır. Siuon veya kepçelerle toplanarak ayrılır.

5.3.9 Tuzlama

Pıhtı ya küçük parçacıklar halinde ufalanır veya kalıplar halinde bırakılır. Her iki durumda

da aralarına tuz serpilerek kuru tuzlama yapılır. Sonra presleme yöntemi ile, peynir

pıhtısına peynir nevine göre istenilen şekil verilmek üzere, kalıplanır. Bu sırada kalıplar

belirli aralarla ters yüz edilerek peynir kitlesinin yeknesak olmasına ve kabuğun her tarafta

aynı kalınlıkta gelişmesine çalışılır.

Tuz salamurası, genellikle sert peynirler için %20-25, yumuşak peynirler için ise %15-18

oranında hazırlanır. Tuzun sağladığı faydalar:

a.Peynirlere lezzet kazandırır.

b.Tuza karşı hassas mikroorganizmalar üzerine inhibe edici tesir yapar veya üremelerini

tamamen önler. Bu etki, halofıl (tuz seven) mikroorganizmalara karşı zayıftır.

c.Asiditeyi frenler veya durdurur.

d.Kazeini insclubl hale sokarak peynirin dış kısmında tabaka oluşumunu sağlar.

e.Uygun konsantrasyonlarda kullanıldığı zaman ozmotik hadiseler bağlı olarak peynirin su

kaybetmesini, yani süzülme olayım pozitif yönde etkiler. Aşın konsantrasyonlarda uzun

sürede peynirlerin sertleşmesini sağlar (sert peynirler).

5.3.10 Peynirlerin Olgunlaşması

Süzülen pıhtı, beyazımtırak renkte, yumuşak veya sertçe kıvamda, yavan lezzette bir

kitleden ibarettir. Bunun, peynir haline dönüşmesi ve islenilen organoleptik özellikleri

kazanması için bira "Olgunlaşma" safhasından geçmesi gerekir. Peynirin gerekli lezzet ve

kokuyu kazanmasında, proteinlerin solubilizasyonu ve yağların hidrolizasyonu Önemli rol

oynar. Olgunlaşma işlemi serin veya soğuk yerlerde gerçekleştirilir. Bu süre 2-4 ay

arasında değişir. Olgnlaşma sırasında mayadaki leb(rennin, krennet) anziminin, peynir

kültürünü oluşturan mikroorganizmaların endo ve ekzo anzimlerinin, asit ve tuzun etkisiyle

süt proteinleri amino asitlere parçalanırlar. Burada suda erimeyen proteinler su kaybederek

Proteozlara dönüşürler. Yine su kaybederek pepton, peptid ve son olarak da amino asitlere

dönüşürler. Proteinlerin parçalanmasıyla husule gelen proteoz, popton, peptid suda erime

özelliğini gösterir.

5.4 Peynir Çeşitleri

Beyaz peynir

Türkiye'de en çok tüketilen peynir çeşidi beyaz peynirdir. Özellikle Trakya ve Marmara

bölgesinde, Ezine, Biga ve Antalya'da yapılan beyaz peynirler beğenilerek tüketilmektedir.

Beyaz peynir yapım teknolojisi aşağıdaki şekilde verilmiştir:

Şekil 5.1 Beyaz peynir üretimi akış şeması

Yapılışı:

Kazan sütünün seçiminde bazı faktörler dikkate alınmalıdır.

1. Süt normal kimyasal, fiziksel özellikler göstermelidir. Bilhassa dengeli bir mineral

maddeye sahip olmalıdır.

2. Peynir yapımında önemli olan protein oranı yüksek olmalıdır.

3. Çiğ sütün mikroorganizma miktarı düşük olmalıdır.

4. Çiğ süt inhibitör (antibiyotik, temizlik maddeleri artıkları vb.) maddelerden ari

olmalıdır.

Seçilen kazan sütlerinin inkübasyon ve mayalanma kontrolleri yapılır. Daha sonra süt,

hijyenik açıdan patojen mikroorganizmalardan arındırmak için ısıl işleme tabi tutulur. Isıtma

işlemi, çeşitli olumsuzlukları gidermek için kısa zaman ısıtma metodlarının seçilmesi

gerekmektedir. Bunlar; 62-65 °C'de 30 dakika (Normal ısıtma), 71-74 °C'de 5-40 sn

(Yüksek derecede ısıtma), 67-68 °C'de 8-10 sn (Termizasyon)'dir. Daha sonra süt

soğutularak olgunlaştırılma-sı sağlanır. Bu sırada sütün yağ oranı ayarlanır, ve çeşitli

kültürler ilavesi ile ön olgunlaştırma sağlanır. Süt daha sonra maya ile pıhtılaştırılır. Daha

sonra pıhtı işleme işlemlerine geçilir. Pıhtının kesilmesi, peynirin kalitesini ve randımanını

etkilemektedir. Pıhtının parçalanma büyüklüğü 1-5 mm arasındadır. Peyniraltı suyu berrak,

saman sarısı renkte ise pıhtının uygun parçalandığını gösterir. Pek çok peynir yapımında

pıhtının kesildikten sonra ısıtılması olağandır. Isıtma telemedeki suyun daha çabuk

ayrılmasını sağlar, çünkü ısıtma ile mayanın etkisi artar ve pıhtının su tutma yeteneği

azalır. Fakat pıhtı ani değil yavaş bir şekilde ısıtılmalıdır. Daha sonra B peynir suyu

aktarılır ve m teleme kalıplanır. Peynir suyunun uzaklaştırılmasından sonra ham peynir

preslenir ve tuzlanır. Tuzlama işlemi peynire istenen tadı kazandırmak için yapılmaktadır.

Ayrıca peynir suyu miktarı ve bununla asitliği regule eder. Peynir pıhtısının hacim artışına

sebep olur. peyniri konserve eder, olgunlaşma florasını etkiler, kabuk teşekkülünü sağlar.

Tuzlama işleminden sonra peynir olgunlaştırılır. Olgunlaştıran işleminde her peynir

kendine has koku, tat, renk, kıvam, göz, delik ve kabuk gibi özellikleri alabilmesi ancak

belirli şartlar altında ve belli süre içinde gerçekleşir (Demirci ve Şimşek, 1997). Daha

sonra belirli büyüklükteki kalıplar tenekelere yerleştirilir, birkaç gün dinlendirildikten

sonra üzerlerine yeterli miktarda tuzlu su (salamura) konularak teneke kapaklan kapatılır

ve olgunlaştırılır.

Kaşar peynir

En çok beğeni toplayan peynir çeşitlerimizden biri olan kaşar peyniri genellikle ülkemiz ve

bazı balkan ülkelerine özgü bir süt ürünüdür. Kaşar peyniri uygun inek, koyun, keçi

sütlerinin tekniğe uygun olarak işlenmesi sonucu elde edilen kendine özgü şekil, renk,

koku, tat ve aroması olan sert yapılı, kabuklu bir peynir çeşididir.

Kaşar peyniri yapımında genel prensipler:

- Kaşar peyniri yapımında çiğ süt kullanılır.

- Starter kültürleri kullanılmaz.

- Preslenmiş pıhtı kitlesi asitleşmeğe terkedilir.

- Plastik bir hamur elde edilmesi için ekşitilmiş pıhtı kitlesi sıcak suya daldırılır. Kalıplara

aktarılarak şekil verilir ve olgunlaştırılmak üzere istiflenir.

Kaşar Peyniri Yapımı : Peynir yapımında kullanılacak kazan sütünde yağ ayan yapılmaz.

Çiğ sütün derecesi 28-33 °C ayarlandıktan sonra mayalama yapılır. Pıhtı, 60-80 dakika

zarfında oluşur. Pıhtı, yaklaşık pirinç tanesi büyüklüğüne ulaşıncaya kadar ufalanır. Peynir

allı suyu ayrıldıktan sonra pıhtı kitlesi bir bez içerisine aktarılır. Serumun iyice akıtılması

için, pıhtı bez içerisinde iyice yoğrulur. Ve yaklaşık 4 saat basınç altında tutulur. Pıhtı

kitlesi, serin bir yerde, beze sarılı olarak birkaç gün bekletilir. Bu suretle ekşime sağlanır.

Bu süre, mevsime göre ayarlanır. Sıcak mevsimlerde 2 gün, serin mevsimlerde 4 gün

uygun olan süredir. Bu işleme sekonder fermantasyon denilir. Renk açık san, lezzet hafif

ekşi ve kıvam kauçuk gibi olunca fermantasyona son verilmelidir.

Bundan sonra, peynir kitlesi keskin bir bıçakla uzunlamasına dilimler halinde kesilir.

Dilimler, örgülü bir sepete yerleştirilir ve sepet yaklaşık 75 °C�deki sıcak suya daldırılarak

3 dakika kadar burada tutulur. Bu sırada peynir kitlesi iyice yumuşar. Peynir kitlesi bir

masa üzerine alınarak yoğrulur. Kauçuk kıvamını alınca yoğurmaya son verilip kitle küre

şekline sokulur. Bu işlemler sırasında, peynir kitlesine sıcak suda bekletildiği esnada girmiş

olan tüm su uzaklaştırılmış olur. Henüz sıcaklığını muhafaza eden küre şeklindeki

peynir kitlesi ****l bir İcaba yerleştirilir. Bu ****l kalıplar, demirden yapılmış çemberlerden

ibarettir. Çaplan muhtelif büyüklükte olan bu kalıplar 5 ila 12 kg peynir kitlesine

kapsar. Peynir kitlesi bu kalıplarda yavaş yavaş soğurken sertleşir. Bu sırada kalıplan saatte

3-4 defa ters yüz etmek gerekir. Bundan sonra 3-5 saat kadar beklenir ve peynir kitleleri

kalıplardan dışarı alınarak birbiri üzerine istiflenir. Tuzlama işlemi hergün tekrarlanmak

suretiyle 10 ile 30 gün sürer. Bu süre, ısı, rutubet havalandırma gibi olgunlaştırmayı

etkileyen faktörlere bağlı olarak kısalır veya uzar. Olgunlaşma işlemi, iyi havalanan bir

yerde yapılmalıdır. Sonra, peynirler sıcak su ile yıkanır ve bir tel fırça ile fırçalanır. Ortalama

8-10 peynir bloku birbiri üzerine konulur ve 7 gün süreyle kurumaya terkedilir. Takwww.

kimyamuhendisi.com 69

riben 3 ay sonra peynir normal şartlar altında olgunlaşır. Bazen daha kısa sürede

olgunlaştırılarak piyasaya verilir ve taze kaşar ismi altında satılır.

Kaşar peynirlerinin olgunlaşma ve muhafaza süreleri zarfında kanaviçe çuvallar içerisinde

bulundurulması eski bir alışkanlık olarak sürdürülmektedir. Ancak, son yapılan

araştırmalar, kaşar peynirlerinin tahta raflar üzerinde yan yana dizilerek olgunlaştı n im ası

ve bu sırada yeterli bir hava sirkülasyonunun sağlanmasıyla daha kaliteli ve dayanıklı

peynirlerin elde edilebileceğini göstermiştir. Kaneviçe çuvallarda saklamanın en büyük

dezavantajı, kötü hava sirkülasyonu sonucu, rutubetlik bir ortamın oluşmasına bağlı olarak,

kabuk üzerinde küllerin üremesi, bunların kabuktaki çatlaklardan derin kısımlara nüfuz

etmesiyle kalite ve sağlık açısından sakıncalar yaratmasıdır.

Tulum Peyniri


Tulum peynirinin dış kısmı, kuru ve krem rengindedir, îç kısmı mat görünümde ve

kremden beyaza kadar değişen renktedir. Tulum peyniri yan sert karakterde bir peynir

olup, yüzülürken tulum olarak çıkartılan koyun veya keçi postu içerisine doldurularak

olgunlaştırılmasıyla ayrı bir özellik taşır. Peynir kitlesinin büyüklüğü ve şekli, kullanılan

koyun veya keçi tulumunun büyüklüğüne ve dikiliş şekline göre farklılıklar gösterin Peynir

hamurunun kıvamı serttir. Koku ve lezzet, ilave edilen yoğurda bağlı olarak hoş ve kendine

özgüdür. Tulum peyniri yapımında koyun, keçi ve manda sütleri, tam yağlı, kısmen yağı

alınmış ve yağsız olarak kullanılır.

Tulum peyniri yapımında genel prensipler:

-Tulum peyniri yapımında çiğ süt kullanılır.

-Yoğurt ilave edilir.

-Pıhtı ısı işleminden geçirilir.

-Tuluma doldurulur ve 6-8 °C da olgunlaştırılır.

Tulum Peyniri Yapımı: Tulum peynirinin yapım tekniği bölgelere göre farklılıklar gösterir.

Buna bağlı olarak elde edilen peynirlerin özellikleri de değişiktir.

Mayalama ısısı yağsız sütte 40 °C, yağlı sütte 31 °C 'dır. Yağsız süt kullanılırsa % l

oranında sıvı maya katılır. Yağlı sütte ise bu oran % 2'ye çıkarılmalıdır. Ayrıca % l oranında

yoğurtta katılır. Bazı yörelerde bir miktar zeytinyağı ilave edilmeklerdir. Pıhtı, 80-

100 dakika zarfında oluşur. Pıhtı, küçük parçalar halinde kesildikten sonra yaklaşık 15

dakika süre ile 50-6Ö°C 'da ısıtılır. Sonra pıhtı, bir bez içerisinde toplanarak 30 dakika süzülmeye

terkedilir. Daha sonra, hiç sıvı sızmayıncaya kadar baskı altında tutulur. Bundan

sonra, pıhtı kitlesi elle ufalanır. Pıhtı taneleri fasulye büyüklüğünde olmalıdır. Bütün kitleye

% 4-5 oranında NaCl eşit biçimde katıldıktan sonra, pıhtı kitlesi özenle tulum içerisine

doldurulur. Tulum dolunca, üst kısma bol miktarda tuz serpilir ve tulum dikilir. Tulum

peynirleri hafif meyilli bir zemin üzerine ısı derecesi 6-8°C da sürekli kalmak üzere, yerleştirilerek

3-4 ay olgunlaştırılmaya bırakılır. Olgunlaştırma yerindeki relatif rutubet % 75-

85 arasında olmalıdır.

Bazı yörelerde baskıdan sonra ufalanan pıhtı 1-3 gün soğuk suda tutularak, asitliğin

azaltılması sağlanır. Bundan sonra pıhtı, yeniden bezlere konularak suyu alınır ve tulumlara

doldurulur.

Olgunlaşan tulum peynirleri, tulumlar içerisinde piyasaya arz edilerek porsiyonlar halinde

satışa sunarlar. Son zamanlarda, tulum peynirleri plastik kaplar içerisinde de

olgunlaştırılarak arz edilmektedir.

Yağlı sütten 14 kg, yağsız sütten 9 kg olgunlaştırılmış tulum peyniri elde edilir.

Mihaliç Peyniri


Peynir, adını Mihaliç kasabasından alır. Diğer isimleri: Maglıç, mahlıç ve kelle peyniridir.

Sert peynir tabiatında olan mihaliçi peyniri "salamura peynirler" tipindedir. Mihaliç

peynirinin 200 yılı aşan bir tarihi vardır ve kökeni Karacabey olmakla beraber, Bursa ve

Balıkesir bölgesinin bir spesialitesi olarak bilinir.

Mihaliç peynirinin şekli, büyüklüğü ve ağırlığı çeşitlidir. Standart bîr formu yoktur.

Genellikle yaz aylarında 2.5-3kg'lık ve kış döneminde 4-5kg'lık kelleler halinde imal edilir.

Mihaliç peynirinin dış kısmı 3-4cm'ye varan bir kabukla kaplıdır, kabuk yüzü parlak ve

kurudur, iç kısmı açık sandan krem beyazına kadar değişen renkte, hafif parlak görünümdedir.

Peynirin hamuru serttir. Delikler peynir kitlesinde muntazam bir dağılım

gösterirler. Büyüklükleri 2-4 mm olup, şekilleri yuvarlaktır. Mihaliç peyniri karakteristik,

hafif tuzlu ve keskin koku ve lezzettedir.

Mihaliç peyniri çok zate ve temiz koyun sütünden yapılır.

Mihaliç peyniri yapımında genel prensipler:

-Mihaliç peyniri yapımında çiğ süt kullanılır.

-Pıhtı taneleri pirinç tanesi büyüklüğünde olmalıdır.

-Pıhtı, 38-45 °C'daki suda ısıtılır.

Mihaliç Peyniri Yapımı: Süt, süzgeçten ve amerikan bezinden süzülerek bîr tahta fıçıya

aktarılır ve 1:10.000 konsantrasyonundaki sıvı maya ile mayalanır. Mayalama işlemi yaz

aylarında 26-28°C 'da , kış döneminde 33-35°C da, geçiş mevsimlerinde ise 30 °C'da

uygulanır. Pıhtı oluşumu 60-120 dakikada gerçekleşir. Teleme pirinç tanesi büyüklüğünde

parçalar oluşuncaya kadar ufalanır. Bu sırada, pıhtı parçalan üzerine kaynar su, bazı

hallerde de 50 °C�daki sıcak su dökülür. Bu ısı işleminden sonra pıhtı, yaklaşık 2 saat

kadar kendi haline bırakılır. Sonra bir bez içersinde toplanan pıhtı 3-8 saat müddetle bir

yere asılan torba şekline getirilmiş bezden süzülür. Bazı yerlerde, mesela karacabeyde pıhtı

kitlesine çeşitli yerlerinden iğne sokulması suretiyle serum kısmının dışarı sızdırılması

sağlanır. Peynir kitlesine bundan sonra istenilen şekil verilebilir. Sonra büyüklüğüne göre

2,4,6 veya 8 parçaya kesilerek bölünür. Böylece, mihaliç peynirinin karakteristik

görünümü ortaya çıkar. Kesilen peynir parçalan, önceden hazırlanmış salamura suyuna

konulur. Salamura'nın konsantrasyonu, peynirin az, orta veya çok tuzlu olmasının

arzulanmasına göre, % 15-16-17 veya 18 olarak ayarlanır. Peynir parçalan bu salamura

içerisinde 2-5 gün kadar tutulur. Sonra, olgunlaştırılmak amacıyla büyük tahta fıçılar

içerisinde, tuz salamurasında yaklaşık 3 ay saklanır. 100 litre kazan sülünden 20-22 kg�a

kadar olgunlaştırılmış mihaliç peyniri elde edilir.

Çerkez Peyniri

Çerkez peyniri, ısı işlemi görmüş peynir tipinde yumuşak bir peynirdir. Ülkemizin kuzey

ve kuzeydoğu bölgesinde daha çok üretilir. Çerkez peyniri, genellikle 0.5 kg ağırlığında,

yuvarlak ve basık şekildedir. Koyun, keçi, inek ve manda sütlerinden ayrı ayrı yapıldığı

gibi, bunların muhtelif karışımlarından da yapılabilir.

Çerkez Peynirinin Yapımı : Pıhtı oluşumu, mayalamadan 30 dakika sonra gelişir. Pıhtı bir

işleme tabı tutulmaz. Peynir suyunun alınması için pıhtı kitlesi 2 saat baskı allında

bırakılır, Kitle, ince dilimler halinde kesildikten sonra tuzlanır. Kaynar suda haşlanır.

Sonra yoğurulur ve plastikten yapılmış tabak şeklinde kalıplar içersinde şekillendirilir.

Sonra polietilen veya benzeri folyalar içerisinde ambalajlanır ve oda ısısında yaklaşık 10

gün olgunlaşmaya bırakılır. Hakiki çerkez peyniri, çerkezler tarafından tütsülendikten

sonra tüketilir. Bu takdirde dayanma süresi artar. Çerkez peyniri aylarca saklanabilir.

Dil Peyniri

Dilimlerinin dil şeklinde olması nedeniyle bu isimle anılır. Özellik itibarıyla olgunlaşmamış

kaşkaval peynirini hatırlatır.

Dil Peynirinin Yapımı : Yapım tekniği kaşar peynirinde olduğu gibidir. Pıhtı kitlesi, sıcak

suya daldırıldıktan sonra 8-10 cm uzunluğunda ve 0.5 cm genişliğinde parçalar halinde

kesilir, hafif tuzlanır ve olduğu gibi veya polietilen folyolarda paketlenerek piyasaya

verilir.

Lor Peyniri

Yumuşak bir peynirdir. İtalya'da yapılan Ricotta peyniri tipindedir. Kaşar peyniri Üreten

işletmelerde elde edilen peynir altı suyundan yapılır. Koyun kökenli peynir altı suyu tercih

edilir. Diğer süt nevilerine ait peynir altı suyundan da lor peyniri yapılır.

Bira Peyniri

Üzerinde kabuk tabakası yoktur. Ancak ince kurumuş bir tabaka peynirin dış yüzünü örter.

Açık renkte olan hamurda birkaç delik bulunur. Olgunlaşma, tüm peynir kitlesinde

gerçekleşir. San sert dilimlik peynir olan bira peynirinin koku ve lezzeti hoş ve kuvvetlidir.

Bira peyniri, yağlı, tam yağlı ve kremalı olmak üzere üç tiptedir.

Pıhtı oluşum süresi oldukça uzundur (60-90 dakika). Yavaş yavaş iri ve yumuşak parçalar

halinde oluşur. Peynirler, olgunlaşmak sırasında haftada iki defa çevrilmelidir. Başlangıçta

haftada iki kere, sonraları bir defa olmak üzere peynirlerin üzeri sıvazlanır. Bira peyniri

Limburg peynirine oranla daha ıslaktır. Üzerlerine tuz serpilen peynirler 34 ay 10°C'm

altında olgunlaştırılır. NaCl oranının fazla oluşu nedeniyle olgunlaşma yavaş seyreder. Bu

nedenle de bira peynirleri ancak 5-6 ay sonra satışa arzedilebilirler. Piyasada l yıllık

olanlarına da rastlanır.

Bira peynirinin bir çeşidi de Macaristan'da Lajta peyniri adı altında üretilir.

Fransa'da üretilen Livarot peyniri yan sert peynirlerle yumuşak peynirler arasında yer alır.

Yüzeyi kırmızımsı, hamuru yumuşaktır. Az sayıda gözenek mevcuttur. Koku ve lezzeti

hafiftir. Bazı yörelerde olgunlaşmasını tamamlamadan tüketilir. Kısmen folyalar içerisinde

olgunlaştırılarak satışa sunulur.

Step Peyniri

Step peyniri oldukça düzgün ve kuru kabukludur. Kabuk üzerinde kırmızımsı san yapışkan

bir tabaka vardır. Peynir hamuru saman şansı renkte ve oldukça kuvvetli bir kıvamdadır.

Dilimlenme özelliği çok iyidir. Az sayıda deliklerin çapı 6mm kadirdir. Koku ve lezzet,

tilsit peynirininkini hatırlatan nitelikte, hoş ve belirgindir.

Step peyniri, tam yağlı peynir halinde kuru maddede % 30(en az) yağ içermelidir. Step

peynirinin yapım teknolojisi tilsit peynirine çok benzer. Çeşitti ülkelerde Üretilen step

peynirine Danimarka'da "Danbo peyniri" denir.

Gravyer Peyniri

Kökenini Freiburg civanndaki Greyerz kontluğundan alır. Çok az delildi olması veya hiç

delik içermemesi nedeniyle peynir kitlesi basık görünüşledir. Kabuk, kahverengimsi ve

granüle yapıdadır. Hamur, plastik yapıda olup emmental peynirine oranla biraz daha

yumuşaktır. Çok az sayıda delikler mevcuttur veya bunlar hiç bulunmayabilir. Gözenekler

bezelye tanesinden fındık büyüklüğüne kadar değişen büyüklükledir. Koku ve Lezzet

kendine özgü ve belirgindir. Gravyer peynirlerinin kuru maddedeki yağ oranı en az % 45,

kuru madde oranı ise en az % 62 olmalıdır.

Gravyer Peyniri Yapımı: Kazan sütünün yağ oranı % 3-3.4'e ayarlanır. Yapım teknolojisi,

Emmental peynirininki gibidir. Tuzlama, ya tuz salamurasında veya kuru tuzlama şeklinde

yapılır. Olgunlaştırılmak üzere depolanmasında ısı derecesi 17-18°C olarak ayarlanır.

Olgunlaştırma usulleri bölgelere göre farklılıklar gösterir. Isı derecesinin 12-18°C arasında

olmasına göre, gözenek oluşumu değişiklikler gösterir. Gravyer peyniri, büyük

işletmelerde pastörize sütten mekanik sistemlerle üretilir.

Avusturya'da "küçük emmental peyniri" adı altında bir tip gravyer peyniri elde edilir.

Büyüklükleri 12-15 kg arasında değişen bu peynirler sıcak tuz eriyiğine daldırılır, kabuk

hafif erir ve peynir böylece kabuğu ile birlikte yenilebilir. Bu tip gravyerlerin olgunlaşması

supronil folyalar İçerisinde ambalajlanmış olarak gerçekleşir.

Gravyer peyniri, dört köşeli sert peynirler olarak 40 kg'lık kitleler halinde de hazırlanır.

Fabrikasyondan sonra ambalajlanan peynirler olgunlaşmaya terkedilir. Genellikle gravyer

peynirlerin yapımında kısa zaman pastörize süt kullanılır. Starter kültürleri olarak mezofıl

ve termofıl laktik streptotkoklar ve laktobasiller, ayrıca propiyon asidi bakterileri kullanılır.

Chester Peyniri

Gözeneksiz sert peynirlerdendir. Kabuğu düz, parlak ve kurudur. Peynir, bir bezle sarih

olup balmumu kütlesiyle kaplanmıştır. Kesit yüzü parlak, açık san, yer yer çatlaklar

gösteren yapıdadır. Ancak, gözenek yoktur. Hamur, bıçağa dayanıklı, balmumuna benzer

görünümdedir. Koku ve lezzet, kendine özgü hafif ekşimsidir.

Chester peyniri, tam yağlı peynir sınıfına girer. % 45 ve % 50 yağ (kuru maddede) içeren

iki tipi vardır. %45 yağ ihtiva edeni % 3.1, % 50 yağ ihtiva edeni ise % 3.5-3.7 yağ içeren

sütten elde edilir.

Laktik kültür ilavesi % 1-2 oranında olmalıdır. 100 litre süte l kaşık toz maya ilave edilir.

Mayalama derecesi mevsimlere bağlı olarak 29-31°C arasında değişir. Pıhtı oluşum süresi

10-12 dakikadır. Bundan sonra, pıhtı, yoğunlaştırılmak amacıyla 15-20 dakika bekletilir.

Böylece, tüm pıhtı oluşum süresi 25-30 dakikadır. Fasulye tanesi büyüklüğündeki pıhtı

parçalarından oluşan kitle, takriben 20 dakika karıştırılır. Bir süre serumun ayrılması İçin

beklenir. Sonra, 40 °Cda yaklaşık 20 dakika ısı işlemi uygulanır.

Peynir kazanında bekletilen pıhtı, parçaların bir araya gelmesiyle kazanın 2/3'ünü kaplayan

bir kitle işlenmek amacıyla, pıhtı diğer bir kazana aktarılır. Teleme'nin oluşmasından

sonra, pıhtı bıçağı ile 20-30 cm uzunluğunda şeritler kesilir. Bunlar, ters yüz edildikten

sonra yeniden kesilir. Sonra üst üste konularak bir çok defalar döndürülür (ters yüz edilir).

Bu çevirme işlemi, peynir kitlesi arzulanan elastikiyeti kazanana kadar sürdürülür. Dışarı

alınan peynir altı suyunun asitlik derecesi 26-30 SH arasında olmalıdır. Buna göre pH

değeri 5.2-5.4 arasında değişir. Mayalanmadan sonra geçen süre 4.5-5 saattir. Bundan

sonra, peynir şeritleri bir "Chester değirmeninde" öğütülerek 2*4 cm'lik parçacıklara

ayrılırlar. Bu kitlenin üzerine tuz serpilir. 1000 litre kazan sütünden elde edilen peynir

kitlesine 2.8-3 kg tuz serpilmelidir. Peyniri oluşturacak bu kitleden alınan kısımlar, içlerine

bez serilmiş kalıplara konulur. Sonra bir yönden baskı altına alınır. 1.5 saat sonra diğer

yönden basınç altında tutulur. Sonra peynirler, kalıptan çıkarılır, bezlerin sarkan kısımları

kesilip alınır. Sonra 14-16 saat süreyle yeniden baskı uygulanır. Bu süre sonunda

kalıplardan çıkarılan peynir 4-5 0C'daki bir kurutma yerinde 3-4 gün tutulur. Burada relatif

rutubet % 70-80 olmalıdır ve kalıplar sık sık döndürülmelidir. Bundan sonra peynir

kalıpları 140-145 °C'daki balmumuna daldırılıp çıkarılır. Balmumunun derecesi 125°C'a da

ayarlanabilir. Parafınisazyon işleminin tamamlanmasından sonra, chester peynirleri ısı

derecesi 4-5°C'a ayarlı yerlerde 6-12 ay süre ile olgunlaştırılır. Daha uzun süreli

depolamada O °C civarındaki düşük ısı dereceleri tercih edilir. Chester peyniri yapımında,

fabrikalar birbirinden farklı yöntemler uygulamaktadırlar.

Gorgonzola

Gorgonzola peyniri adını Milano'nun kuzey doğusundaki Gorgonzala şehrinden alır.

Gorgonzola peyniri, ilk defa Lombardiya'da alp dağlarının vadilerinde çobanlar tarafından

yapılmıştır Yan sert peynirlerden olan Gorgonzolanın özelliği iç kısmının küflü olmasıdır.

Peynirin kabuğu muntazam dağlımı gösteren kırmızı renkte olup üzerinde çok sayıda delik

bulunur. Hamur, beyaz veya hafif saman rengindedir. Hamur kitlesi küflenmesinden ileri

gelen yeşil veya gri yeşil damarlarla örülmüş gibidir. Peynirin hamuru esnek, oldukça

yumuşaktır. Küflü kısımların bulunduğu yerlerde gayri muntazam dağılım gösteren

delikler vardır. Koku ve lezzet, kendine özgü ve hoştur.

Gorgonzole peyniri yapımında genel prensipler:

-Peynir kitlesine termofil laktik asit bakterilerinin ve Penicillium kültürlerinin katılması

-Pıhtı parçalarının fındık büyüklüğünde olması

-Peynir altı suyunun ilk kısmının akıtılması için pıhtının bez üzerine alınması

-Kuru tuzlama

-Peynirin olgunlaşma sırasında kalan bir iğne ile dışardan delinmesi (çok sayıda delikler

açılarak)

-Peynir dış yüzünün sıvazlanarak yapışkanlığın bütün yüze yayılması

Gorgonzola Yapımı : İki ayrı dönemde sağılmış (sabah, akşam sütü) sütten elde edilen

pıhtıların karışımı şeklinde yapılan uygulama bugün tamamen terk edilmiş olup,

gorgonzola yapımında taze süt kullanılması usulü yerleşmiş bulunmaktadır. Küflenmenin

sağlanması için özel şekilde hazırlanmış küf kültürlerinden yararlanılır. Olgunlaşma soğuk

depolarda gerçekleştirilir.

Genellikle 72-75 °C da 15-20 saniye pastörize edilmiş çok taze süt, 500-600 litre kapasiteli

taban kısmı dışarıya doğru kabarık bakır kazanlarda işlenir. Kazanın dip kısmının dışarıya

kabarık oluşu, pıhtının işlenmesi sırasında gerekli rotasyon hareketlerinin yapılmasını

sağlar. Mayalamadan kısa süre önce, karışık kültür (Sc.thermophilus ve Lb.bulgricus, SH

derecesi 50-55) ve Penicillium kültürü (P.gorgonzola) katılır.

Mayalama 32°C'da uygulanır. Bu ısı derecesi yazın 30°C kışın 34 °C olarak ayarlanır. 100

litre süte 25 mi maya ilave edilir. Maya kuvveti 1:10000 ve pıhtı oluşum süresi 12-15

dakikadır. Pıhtının katılaşması için geçen süre 10-15 dakika olmalıdır. Oluşan teleme önce,

kenarları 43 cm olan kare şeklinde kısımlar halinde kesilir. Sonra 5-10 dakika beklenir ve

karıştırıcı aletlerle pıhtı parçalan fındık büyüklüğünü alıncaya kadar İşlem yapılır. Pıhtı bir

süre kendi haline bırakıldıktan sonra, yer altı suyunun yaklaşık % 30 'luk kısmı alınır.

Sonra pıhtı (yakl. 35 litre süte tekabül eder) bezlere aktarılır. Bezlerin uçları istavroz

şeklinde karşılıklı getirilerek düğümlenir ve kitle 15-20 dakika kendi haline bırakılır. Sonra

katılaşmış pıhtı, dilimler halinde kesilerek kalıplara yerleştirilir. Kalıplar, içlerine bez

serilmiş alüminyum kaplardan ibarettir. Pıhtı kalıplara yerleştirildikten 10 dakika sonra ilk

döndürme yapılır, ikinci döndürme 20 dakika sonra yapılır. Bundan sonra bezler çıkarılır

ve kalıplar 1/2,1,3 ve 4 saat sonra tekrar döndürülür. Peynir, bu işlemler sırasında ısı

derecesi 22-24°C ve relatif rutubeti % 90'a ayarlanmış bir yerde bekletilir. Sonra ısı

derecesi 22-24 0C olan bir yerde tuzlama işlemi yapılır ve peynir altı suyunun akıtılması

sağlanır. 24 saat sonra peynirler tekrar döndürülür ve bir defa daha tuzlanır. Kafi sızıntı

bırakan peynirler, 3-4 gün sonra ısı derecesi 4-5 °C ve relatif rutubeti % 90 olan olgunlaştırma

hücrelerine yerleştirilir. Peynirler burada sık sık döndürülür ve üzerleri ovulur.

Bu iş için tuzlu suya daldırılmış bezler kullanılır. Peynirler, 15-18 gün sonra, bir yönden

özel iğnelerle delinirler. Yaklaşık 10 gün sonra diğer yönden de iğneleme işlemi uygulanır.

Ortalama 25 gün sonra peynirlerde küf oluşumu görülür (sporlanma).

Gorgonzola peynirinin olgunlaşma süresi 50-60 gündür. Bundan sonra peynirler 15-20 gün

kadar 4°C'da depolanırlar. Bu zaman zarfında sık sık ters yüz edilirler. Peynirin şeklinin

korunmasını sağlamak amacıyla paketlenmeden önce baryum sülfat eriyiği ile muamele

edilmesi gerekir (fırçalarla sürülerek). Ancak, bu yöntem peynir ağırlığının artmasına yol

açtığından bazı ülkelerde yasaklanmıştır. ( İnal ve Ergün, 1990)

Silindir şeklindeki peynir önce horizontal olarak ortadan ikiye bölünür, sonra dört parçaya

ayrılır. Parçalar, özenle aluminyum fulyalarla sanlın Üzerleri ipek kağıtla sarılan peynirler

son olarak daha sağlam bir ambalaj içerisine (karton kutular) yerleştirilir. 100 litre sütten

11.5-12 kg olgunlaşmış gorgonzola peyniri elde edilir.

Emmental Peyniri

Dış yüzeyi hafif dışarı doğru kabarıktır. Kabuk, sert oldukça kaygan koyu san-kahve-rengi

görünümdedir. Kesit yüzü, büyüklükleri kiraz tanesine varan muntazam görünüşlü

deliklerle bezenmiştir. Hamur, ince yapıdadır, gevrektir. Renk, donuk sandır. Koku ve

lezzet hafif aromatik olup fındık ezmesini hatırlatır. Eskimiş peynirde koku ve lezzet daha

hoş ve kuvvetlidir. Emmental peynirleri tam yağlı peynirler olarak üretilir. Kuru madde

oranı en az %62'dir.

Provolone Peyniri

Gözeneksiz sert peynirlerdendir (Filata peynirleri). Provolone peyniri büyük bir armudu

hatırlatan biçimde veya silindir şeklindedir. Kabuğu oldukça sert, altın şansından

kahverengiye kadar değişen bir görünümdedir. Hamur oldukça sert ve tipik yapıdadır.

Normal olarak gözenekler yoktur. Bazen çok az sayıda delikler bulunabilir. Lezzeti kendine

özgü ve hoştur. Bazı yörelerde provolone peynirine tütsü uygulanır.Yapılışından 2-3

ay sonra tüketime verilir. Daha uzun süre bekletilenleri "rendelik peynir" olarak kullanılır.

Civil Peyniri

Civil peynir, Doğu Anadolu Bölgesinin Erzurum, Kars, Muş, Ağn ve Van İllerinde küçük

aile işletmeleri tarafından üretilmektedir. Civil peyniri tereyağı üretilirken arta kalan yağsız

sütten işlenmekte ve çoğu zaman Lor peyniri ile birlikte basılarak daha uzun süre

muhafaza edilebilmektedir. Civil peyniri, yağsız sütün değerlendirilmesinde, Lor peyniri

de peyniraltı suyunun değerlendirilmesinde imkan sağladıklarından dolayı üreticiye ek

gelir sağlamaktadır. Klasik olarak civil peynirinin yapılışı, yağı alınmış süt 80oC�ye kadar

ısıtılır, bu sıcaklıkta 20lt'ye bir kaşık hesabıyla maya katılır. Isıtma işi, sütün yüzeyinde tel

tel pıhtılaşma oluncaya kadar sürdürülür. Isıtılması sırasında sürekli karıştırılması gerekir.

Pıhtılaşma tamamlanınca soğutmaya bırakılarak kazanda yoğundur. Pıhtı parça parça

çıkarılarak sırıklara asılır ve kurutulur. Kurutulan pıhtı taze olarak tüketilir ya da kesilerek

tuzlanır. Tenekelere veya tulumlara sıkı olacak şekilde doldurulur.

Şekil 5.2 Civil Peynir üretim metodu ve depolama şekillerine ait işlem akış şeması

Lor Peyniri

Olgunlaştırılmadan yenen yumuşak bir peynir çeşididir. Kaşar ve mihaliç peyniri yapılan

yerlerde, arta kalan peynir sularından elde edilmektedir. Maya ile yapılan peynirlerde

sütteki protein maddelerinden ancak kazein, para-kazein halinde pıhtılaşarak ayrılır. Serum

proteinleri ise olduğu gibi peynir sularında kalmaktadır. İşte lor peynirinin esasını, peynir

suyunda erimiş olarak kalan bu madde ve kısmen yağ meydana getirir. Lor peyniri, ya

sadece peynir suyundan ya da peynir suyuna % 30 kadar taze süt katılarak yapılır. Taze süt

ile karıştırılmış peynir suyu kazanda kaynatılır. Bir süre sonra serum proteinleri pıhtılaşır.

Beyaz kütleler halinde toplanmaya başlar. Kaynatma işi beyaz kütleler olmayıncaya kadar

sürdürülür. Kazan ateşten indirilir, suyun yüzeyindeki kısımlar kepçe ile toplanarak tülbent

bezinde süzdürülür. Elde edilen pıhtı kalıplar içerisinde şekillendirilir. Lor peyniri çabuk

bozulduğu için uzun süre saklanacak ise % 3 oranında tuzlanır. Randıman % 10

civarındadır. Bileşimi yapıldığı peynir suyuna ve içerisine taze süt katılıp katılmamasına

göre değişmektedir.

Koponesti Peyniri

Koponesti peyniri İzmir'in Karaburun ve Çeşme ilçesine has olan Yunan orjinli bir peynir

çeşididir. Koponesti peyniri esas olarak lordan yapılır. İsminden de anlaşılacağı gibi

Koponesti Yunanca'da dövülmüş anlamına gelmektedir. Rivayetlere göre yapılışı

rastlantılar sonucu bulunmuştur. Bir şahıs peynir suyundan elde ettiği loru daha fazla

dayanmasını sağlamak için yoğurmuş ve kapalı bir kap içine koymuştur. Zamanla bu

gelişmiş Balkan Savaşı sırasında Sakız adasında Çeşme, Karaburun çevresinde yerleşen

Yunanlılar bu bölgemizde anılan peynirin yapılmasını ve yayılmasını sağlamıştır.

Yapılışı: Koponesti peyniri üretiminde, peynir suları kazanlara doldurulur. Peynir suyu

kaynamaya başladıktan sonra 50 kg peynir suyuna 5-10 kg hesabı İle taze süt katılarak

karıştırılır

ve ısıtma işlemine devam edilir. Daha sonra kazan ateşten indirilmekte ve soğumaya

bırakılmaktadır. Bir süre sonra pıhtı üst tarafta birikmeye başlamakta ve bu pıhtı temiz

kepçelerle alınarak bez tülbent ya da sepetlerin içerisine doldurulmaktadır. Ağızlan

kapatılan tülbent ya da sepetler bir İki gün süzülmeye bırakılmaktadır. Suyu süzülen lor

Dahar denilen içi sırlı ve iyice temizlenmiş topraktan yapılmış kaplara alınarak İçerisinde

kırıntı halinde parçacıklar kalmayınca kadar el ile yoğrulmaktadır. Yoğurma işleminden

sonra kap üzerine bir bez geçirilerek kapatılmakta ve hava sıcaklığına bağlı olarak

yoğurma işlemine her gün yada en geç üç günde bir olmak üzere devam edilmektedir. Eğer

hava sıcaklığı yüksek ise iki yoğurma işlemi arasındaki süre daha kısa, hava sıcaklığı

düşük ise iki yoğurma işlemi arasındaki süre daha uzun olmaktadır. 15-30 gün kadar süren

yoğurma işleminin sonlanna doğru peynirlerin üst tabakası parlak kaygan bir görünüm

almakta yer yer çatlaklar oluşmakta ve bu arada ağır bir koku duyulmaya başlamaktadır.

Peynir bu kıvama geldiği zaman tuzlama İşlemi yapılmaktadır. Tuzlama genel olarak üç

aşamada tamamlanmaktadır. Peynirlere ilk tuzlama bir miktar tuz katılarak iyice

yoğrulmakta ve üç gün süreyle bekletilmektedir. Üçüncü gün ikinci tuzlama ve bundan 7-

10 gün sonra da üçüncü tuzlama işlemi yapılmaktadır. Peynire katılan tuz kuru madde de

%5-15 arasında değişmektedir. Tuzlama İşlemi sona erince yenecek hale gelen koponesti

peyniri, dahar denilen kaplarda muhafaza edilmekte, daharların ağzı temiz bir bezle

bağlanmakta, peynirin hava ile temasını kesmek için de üzerine az miktarda zeytinyağı

dökülerek 10oC �de depolanmaktadır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder